Deli Dumrul kurumuş bir çayın üstüne köprü yaptırmıştır. Geçenden 30, geçmeyenden döve döve 40 akçe almaktadır. Bunu niçin böyle yapmaktadır?
Çünkü delilerin - yani deli gibi görünmenin - bir ayrıcalığı vardır bu ülkede. Birgün azrail, canını aldığı bir ölü ve ağıt yakan kadınlarla karşılaşır. O kişinin azrail olduğunu bilmez ve aynı deliliği yapıp azrail'den hesap sormak ister. Bu tanrı'yı kızdırır ve dumrul'un canını alacağı anda af dileyen deli dumrul'dan canı yerine can bulursa onu bağışlayacağını söyler. Dumrul önce kırk yiğidine, sonra babasına en son olarakda annesıne gider.can ister hiç biri canını vermez.
Ölümü önemsiz kılacak bir güç var mıdır? Belki de aşk. Finalde seyirciyi farklı bir sürpriz bekliyor.
Yücel Erten imzalı Trabzon Devlet Tiyatrosu yapımı “Deli Dumrul”, ne yalan söyleyeyim, her türlü övgüyü gözü kapalı hak ediyor.
Girne Açık Hava Tiyatrosunda pofuduğumun yanında , ayaklarımı uzatarak fotoğraf çekmeninse tadı bambaşkaydı.
Greetings :) Is it alright if I kinda off topic? I am trying to read the post on my new iPod Touch but it won't display properly, do you have any suggestions? Shall I try to find an update for my software or something? Thank you for the help I hope! Tana x :)
YanıtlaSil